Toplum sağlığını tehdit eden salgın hastalıklara karşı aşı yaptırmamak kul hakkına girer mi?

[ad_1]

Salgın hastalıklara karşı aşı yaptırmamak kul hakkına girer mi sorusu vatandaşlar tarafından yanıt arıyor. İşte merak edilen sorunun yanıtı..

Toplum sağlığını tehdit eden salgın hastalıklara karşı aşı yaptırmamak kul hakkına girer mi?

ensonhaber.com

Vatandaşlar dini açıdan cevabını merak ettiği soruları Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun resmi internet sitesi üzerinden sorarak meraklarını gideriyorlar.

Özellikle korona virüs salgını sonrası vatandaşları adeta ikiye ayıran aşı konusu sık sık tartışma konusu haline geldi.

Toplum sağlığını tehdit eden salgınlara karşı aşı olmamanın dini bir hükmü olup olmadığı uzun süre gündem oldu.

Vatandaşlar bu sorunun cevabını öğrenmek için arama motorlarında çeşitli araştırmalar yapmaya başladı.

Cevabı en çok merak edilen sorular arasında ise “Salgın hastalıklara karşı aşı yaptırmamak kul hakkına girer mi?” sorusu bulunuyor.

Bazı vatandaşlar bu sorunun cevabını öğrenmek için Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun sitesinden bu soruya yanıt aradılar.

İşte kurulun bu soru hakkında verdiği cevap..

Toplum sağlığını tehdit eden salgın hastalıklara karşı aşı yaptırmamak kul hakkına girer mi?

Soru

Toplum sağlığını tehdit eden salgın hastalıklara karşı aşı yaptırmamak kul ve kamu hakkı ihlali olarak değerlendirilebilir mi?

Din İşleri Yüksek Kurulu’nun cevabı

Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bu soruya verdiği yanıt şu şekilde;

Dinimiz, insan hayatının korunmasını esas almış ve buna zarar verecek unsurların ortadan kaldırılmasını emretmiştir. Sağlığın korunması için önleyici tedbirlere başvurulması ve hastalandıktan sonra tedavi olunmasının gerekliliği de bu esas üzerine bina edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s.) “Tedavi olun ey Allah’ın kulları!” buyurarak tedavinin önemine dikkat çekmiştir. Sağlıklı yaşamak ve hastalıklara zemin hazırlamamak için önleyici tedbirlere başvurulması ve hastalanınca tedavi olunması da bu kapsamdadır.

Dolayısıyla hastalık risklerine karşı dikkatli olunması ve özellikle bulaşıcı hastalıklara karşı gereken tedbirlerin alınması dinimizin bir emridir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s.), bu bağlamda “Bir yerde salgın hastalık çıktığını duyarsanız oraya girmeyin, bulunduğunuz yerde salgın hastalık varsa o bölgeden de ayrılmayın.” buyurarak (Buhârî, Tıb, 30; Müslim, Selâm, 92-96) karantina uygulamasına dikkat çekmiştir. Bir diğer hadis-i şerifinde de “Bulaşıcı hastalık taşıyanın taşımayanla aynı ortamda bulunmasını engelleyiniz” (Buhârî, Tıb, 53) buyurarak salgın hastalığa karşı tedbirli ve ihtiyatlı bir yol takip edilmesini vurgulamıştır.

Hz. Peygamber (s.a.s.), bulaşıcı hastalığı olan bir kişinin biatını ona dokunmadan alarak bu konudaki hassasiyetini fiilen de göstermiştir (Müslim, Selâm, 126). Bu itibarla bilimsel usullere uygun olarak üretilen, alanında uzman hekimlerce salgın hastalıklara karşı koruyucu olduğu belirtilen aşıların kullanımı dinen de uygundur. Buna göre toplum sağlığını tehlikeye atacağı konusunda galip zan bulunan durumlarda gerekli tedbirlere uymamak, kul ve kamu hakkı ihlali olur.

Salih Demirgan

Salih Demirgan
Seo Editor

[ad_2]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu