Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi caiz midir? Bireysel emeklilik sisteminin dini hükmü nedir?
[ad_1]
Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi caiz midir sorusu vatandaşlar tarafından araştırılıyor. Peki, bireysel emeklilik sisteminin dini hükmü nedir? İşte merak edilen soruların yanıtı..
Vatandaşlar dini açıdan cevabını merak ettiği soruları Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun resmi internet sitesi üzerinden sorarak meraklarını giderebiliyor.
Birçok kişi tarafından araştırılan ve cevabı merak edilen “Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi caiz midir?” sorusunun cevabı araştırılıyor.
Vatandaşlar bu sorunun cevabını öğrenmek için arama motorlarında çeşitli araştırmalar yapıyorlar.
Bazı vatandaşlar bu sorunun cevabını öğrenmek için Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun sitesinden bu soruya yanıt aradılar.
İşte kurulun bu soru hakkında verdiği cevap..
Soru
Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi caiz midir?
Din İşleri Yüksek Kurulu’nun cevabı
Din İşleri Yüksek Kurulu’nun bu soruya verdiği yanıt şu şekilde;
“Ülkemizde önceki yıllarda isteğe bağlı olarak tesis edilen bireysel emeklilik uygulaması, 2017 yılı başından itibaren, 45 yaş altındaki çalışanların tamamı için zorunlu hale getirilmiştir. Bu yeni düzenlemeye göre işveren, çalışanını Hazine Müsteşarlığı’nca uygun görülen bir şirketin sunacağı emeklilik planına dâhil edecek ve kazancının belli bir yüzdesini, bireysel emeklilik sistemine aktaracaktır. Sistemin amacı ülkede tasarrufu teşvik etmek ve çalışanların emeklilik döneminde refahlarının artmasını sağlamaktır. Çalışanı otomatik olarak sisteme katan bu kanunî düzenleme ayrıca, kişilere sistemden çıkma hakkı da tanımaktadır.
Dini açıdan devletin vatandaşlarına yönelik tasarrufu, onların menfaatleri doğrultusunda olmalıdır. Bu kural “Raiyye, yani tebe’a üzerine tasarruf maslahata menuttur.” (Mecelle md. 59) şeklinde bir genel ilkeye de bağlanmıştır. Buna göre devlet, vatandaşlarının ya da ülkenin menfaatlerini gözeterek böyle bir uygulama yapabilir.
Zorunlu olsun isteğe bağlı olsun emeklilik sistemine dâhil olanlara devlet kendiliğinden belli oranlarda katkı yapabilir.
Bireysel emeklilik sisteminin dinî açıdan en önemli ve hassas noktası, birikimlerin nerede ve hangi şartlarda değerlendirileceğidir. Kazancın helal olması, bunun kaynağının ve yönteminin dinen meşru olmasına bağlıdır. Bu sebeple işverenin, birikimlerin değerlendirilmesi hususunda İslam’ın haram saydığı alan ve işlemlerden uzak durması gerekir.
Çalışanların, birikimlerinin kendi inanç ve değerlerine göre işletilmesini beklemeleri doğal haklarıdır. Bu bağlamda dini duyarlılığa sahip çalışanlar, birikimlerinin meşru alanda değerlendirilmesini talep etmelidirler.
Şu halde bireysel emeklilik tasarruf ve yatırım sistemi, birikimlerin dinen helal olan alanlarda değerlendirilmesi durumunda caizdir; aksi halde ise caiz değildir.”
[ad_2]