Türkler ve Moğollar neden laktoza daha duyarlı?

Türkler olarak, laktoza toleranslı olmayanların oranı %83 gibi yüksek bir seviyede. Bu da inek sütü içtikten sonra karın ağrısı, gaz, şişkinlik gibi sorunlar yaşamamıza neden oluyor. Bu haberimizde, laktoz intoleransının nedenlerini ve tarihsel arka planını anlattık. Laktoz intoleransı, genetik bir durumdur ve tamamen tedavi edilemez. Ancak, belirtileri azaltmak için süt ve süt ürünleri tüketimini kısıtlamak veya laktoz sindirici ürünler kullanmak mümkündür.

Laktoz Nedir?

Laktoz, süt ve süt ürünlerinde bulunan bir çeşit şekerdir. Laktozu sindirebilmek için, bağırsaklarda laktaz adlı bir enzim üretmek gerekir. Laktaz, laktozu glikoz ve galaktoz adlı iki basit şekere ayırır. Bu şekilde, laktoz kana emilir ve enerjiye dönüşür.

Laktoz intoleransı, laktozu sindirememe durumudur. Laktoz intoleransı olan kişiler, laktaz enzimi yeterince üretemezler veya hiç üretemezler. Bu da laktozun bağırsaklarda parçalanamamasına ve sindirim sisteminde sorunlara yol açar. Laktoz intoleransı olan kişiler, süt ve süt ürünleri tükettikten sonra karın ağrısı, gaz, şişkinlik, ishal, bulantı gibi belirtiler yaşayabilirler.

Laktoz intoleransının nedeni, genetik faktörlerdir. İnsanlar, bebeklik dönemlerinde laktaz enzimi üretebilirler. Bu sayede anne sütünü sindirebilirler. Ancak, bazı insanlarda, ikinci kromozomda bulunan LCT genindeki bir mutasyon nedeniyle, laktaz enzimi üretimi zamanla azalır veya durur. Bu da laktoz intoleransına yol açar.

Laktoz intoleransının yaygınlığı, dünyanın farklı bölgelerinde farklılık gösterir. Genel olarak, Kuzey Batı Avrupa ülkelerinde laktoz intoleransı daha az görülürken, Afrika, Asya ve Latin Amerika ülkelerinde daha fazla görülür. Bu da, bu bölgelerdeki insanların, tarihsel olarak süt ve süt ürünleri tüketimine daha az alışık olmalarıyla ilgilidir.

Türkler ve Moğollar, laktoza toleranslı olmayanların oranı %83 gibi yüksek bir seviyede olan iki topluluktur. Bu da, bu toplulukların, ikinci kromozomdaki LCT genindeki mutasyonu taşıdıkları anlamına gelir. Bu mutasyon, laktoz intoleransının kalıtsal olarak aktarılmasına neden olur.

Türkler ve Moğollar, tarih boyunca göçebe bir yaşam tarzı sürdürmüşlerdir. Bu yaşam tarzı, süt ve süt ürünleri tüketimini sınırlamıştır. Bu nedenle, bu topluluklar, laktoza tolerans geliştirmemişlerdir. Aksine, Avrupalılar, tarım ve hayvancılıkla uğraşan yerleşik bir yaşam tarzı sürdürmüşlerdir. Bu da, süt ve süt ürünleri tüketimini artırmıştır. Bu nedenle, Avrupalılar, laktoza tolerans geliştirmişlerdir.

Laktoz İntoleransı Nasıl Tedavi Edilir?

Laktoz intoleransı, tamamen tedavi edilemeyen bir durumdur. Ancak, belirtileri azaltmak için bazı önlemler alınabilir. Bunlar şunlardır:

• Süt ve süt ürünleri tüketimini azaltmak veya tamamen bırakmak.
• Laktozsuz veya laktoz azaltılmış süt ve süt ürünleri tercih etmek.
• Laktoz içeren yiyeceklerle birlikte laktoz sindirici hap veya damla kullanmak.
• Laktoz içermeyen veya az içeren besinlerle beslenmek. Örneğin, pekmez, susam, fındık, fıstık, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, kurutulmuş meyveler gibi besinler, kalsiyum açısından zengindir ve laktoz içermez.

Kaynak: HABER MERKEZİ